Arama Sonuçları

Kuşburnu, yabani gül çiçeğinin taç yapraklarının hemen altındaki yuvarlak kısmıdır ve bitkinin tohumlarını içerir. Taze kuşburnu yüksek oranda C vitamini içerir, bu nedenle bazı insanlar soğuk algınlığı, grip ve C vitamini eksikliklerini önlemek ve tedavi etmek için C vitamini kaynağı olarak kuşburnu tüketir. Kuşburnu, taze olarak ya da kurutularak kullanılır. Yaygın olarak çay formunda tüketilen kuşburnu ile reçel, marmelat, ezme, şurup ve pekmez yapılabilir. Peki, sağlığa faydaları ile ön plana çıkan kuşburnu nedir ve kuşburnu neye iyi gelir? Kuşburnu Bitkisi Gülgiller familyasında yer alan kuşburnu meyvesi, yüksek oranda C ve A vitamini kaynağıdır. Aynı zamanda fosfor, kalsiyum, potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da zengin bir kaynak olan bitki, pektin, tanen gibi antioksidan bileşenleri de yüksek oranda içerir. Genellikle yol kenarları, ormanlık, mera ve tepeliklerde yabani olarak yetişen kuşburnu bitkisinin boyu 3-4 metreye kadar ulaşabilir. Demet şeklini alan çok sayıdaki gövdenin bir araya gelmesiyle oluşan kuşburnu, çalı görünümüne sahiptir. Dalların üzerinde sarıdan siyaha kadar küçük dikenler bulunur. Kısa saplı, kenarları dişli ve oval şeklinde yapraklarla bezenen bitkinin kalp şeklinde çiçekleri vardır. Koyu ya da açık renkte pembe çiçeklerin orta kısmında yer alan kuşburnu meyveleri oval şekillidir. Etli bir kabuk tabakasından oluşan meyvelerin içinde sarımsı beyaz renkli tüylü tohumlar bulunur. Kuşburnu Ne Zaman Toplanır? Kuşburnunun ana vatanının Türkiye olduğu tahmin edilir. Türkiye’den diğer ülkelere yayıldığı düşünülen bitki bugün dünyanın hemen hemen her yerinde tüketilir. Yabani olarak doğal bir şekilde yetişen kuşburnu ülkemizde özellikle Doğu Anadolu, Marmara ve Karadeniz’de yoğun olarak yetişir. Gülburnu, gül elması, şillan olarak da bilinen kuşburnu, sonbaharda özellikle eylül ve ekim aylarında toplanır. Havadar ve kuru bir alanda toplanan kuşburnu meyveleri birbiri üstüne gelmeyecek şekilde kurutulur. Kurutma işleminden önce meyveler iyice yıkanmalıdır. Dikkatli bir şekilde kurulandıktan sonra temiz bir çarşaf ya da örtü üzerinde kurutulabilir. Aynı zamanda kurutma işlemi 75-80 derecelik fırında 35-40 dakika uygulanabilir. Kuşburnu Çayı Nasıl Yapılır? Kendine has bir aromaya ve kokuya sahip olan kuşburnu çayı özellikle soğuk kış günleri için ideal bir C vitamini kaynağıdır. Kuşburnu çayı için 3 çay kaşığı kurutulmuş kuşburnu ve 1 su bardağı su yeterlidir. Bir cezveye ya da tencereye 1 su bardağı su ekleyin ve kaynayan suya 3 çay kaşığı kurutulmuş kuşburnu ekleyip 10- 15 dakika daha kaynamaya bırakın. Daha sonra kuşburnu çayını ocaktan alarak 5-10 dakika dinlenmeye bırakın. Bir süzgeç yardımıyla fincana süzün. Limon dilimleri ya da bal ile lezzetlendirerek kuşburnu çayını içebilirsiniz. Ayrıca tarın, ıhlamur, nane gibi diğer bitkilerle birlikte de kış çayı olarak tüketebilirsiniz. Kuşburnu Çayının Faydaları Nelerdir? Yüksek antioksidan özelliği ile dikkat çeken kuşburnunun faydaları oldukça fazladır. Kuşburnu kullanılarak hazırlanan kuşburnu çayı da genel sağlık durumunun korunmasına yardımcı olur. Peki, kuşburnu çayı neye iyi gelir? C vitamini başta olmak üzere içeriğinde birçok vitamin ve mineral bulunduran kuşburnu çayı, düzenli olarak tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Antioksidan özelliği sayesinde toksin maddelerin ve fazla suyun atılmasına yardımcı olur ve hücrelerin kendini yenilemesini destekler. İltihap söktürücü etkiye sahip olan kuşburnu çayı, eklemlerdeki iltihapların sökülmesine yardımcı olarak diz ağrısı ve eklem rahatsızlıklarının önüne geçilmesini sağlar. Midenin asit düzeyinin düzenlenmesinde önemli rol oynayan kuşburnu çayı aç karnına içildiğinde ülser ve gastrit gibi mide rahatsızlıklarının tedavisini destekler. Aynı zamanda bağırsak hareketlerinin hızlanmasına da yardımcı olarak gaz ve şişkinliği önleyebilir. Kuşburnu Çayını buradan sipariş edebilirisiniz.

Soğuk Havaların Favorisi: Ada Çayı Çok uzun yıllardır tıpta, beslenmede ve kozmetikte ada çayından faydalanılır. Hastalandığımızda aklımıza gelen ilk içeceklerden biri olan ada çayı, aynı zamanda çeşitli yemeklere hoş koku ve tat katmak için de kullanılabilir. Ada çayı Lamiaceae familyası Salvia cinsine dahil türlerin genel adıdır. Dünyada yaklaşık 900 türü olduğu bilinmektedir. Ülkemizde Salvia cinsine ait 44’ü endemik olmak üzere 87 tür bitki vardır. Ada Çayı Nasıl Yapılır? Ada çayı genellikle kaynatılarak yapılsa da aslında demlenerek hazırlanması gerekir. Bu sayede besin değerleri daha iyi korunur ve daha yoğun ada çayı tadı elde edilebilir. Kaynar suda çok uzun süre tutulması hem bitkinin faydalı etkilerini kaybetmesine neden olur hem de çayın tadı acılaşabilir. Ada çayının 2 dakikadan uzun süre kaynatılması ile toksik bileşenler açığa çıkarak çayın zararlı hale gelebileceği öne sürülmektedir. Ada çayı, ülkemizde birçok yerde doğal olarak yetişir. İsterseniz ada çayını kendiniz toplayarak yapraklarını kurutup saklayabileceğiniz gibi kurutulmuş ada çayı yapraklarını marketlerden de alabilirsiniz. Ada Çayı Nasıl Demlenir? Ada çayı yapımı için taze veya kurutulmuş ada çayı yaprakları kullanabilirsiniz. Yaklaşık 2 gram ada çayı üzerine 200-250 ml kaynar su ilave edilerek 10 dakika kadar demlenir. Yaprakları süzülür ve fincana doldurularak servis edilir. Eğer poşet çay yapmak isterseniz, bir poşet ada çayını bir fincana koyup üzerine 200ml sıcak su ekleyin ve 5-10 dakika kadar demleyin. Ada çayı demleme süresinin uzaması çayın acı bir tat almasına neden olabileceğinden, çok uzun süre demlenmemesi önerilir. Evinizde french press varsa, ada çayı demlemek için onu kullanabilirsiniz. Önce biraz su ekleyerek cam haznenin ısınmasını sağlayın. Daha sonra ada çayı yapraklarını koyun üzerine sıcak su ekleyin. İsteğinize göre 5-10 dk demledikten sonra press’i aşağıya ittirin ve çayı fincanınıza doldurun. Bu şekilde yaprakların süzülmesi gerekmediğinden, bitki çayı demlemek için French press kullanımı daha pratik olarak görülür. Ada çayını isterseniz çay olarak içebilir ya da gargara olarak kullanabilirsiniz. Ada çayı ile gargara yapmak soğuk algınlığı ve grip olduğunuz dönemlerde boğazınızdaki rahatsızlığı ve ağrıyı gidermeye yardımcı olabilir. Ağız yaralarında ada çayı ile gargara yapmanın yara iyileşmesine iyi geldiği bilinen faydaları arasındadır. Ayrıca ada çayı gargarasının nefesteki kötü kokunun giderilmesine yardımcı olduğu söylenmektedir. Ada Çayı Nasıl İçilir? Farklı ada çayı tarifi denemek isterseniz çayınıza bir çay kaşığı bal veya bir çubuk tarçın atarak farklı aromalar katabilirsiniz. Ada çayının tadı hoşunuza gitmiyorsa bal veya tatlandırıcı ekleyerek tatlandırmayı deneyebilirsiniz. İsterseniz bir dilim limon ekleyerek tadını biraz yumuşatabilirsiniz. Sütlü çay içmeyi seviyorsanız ada çayını sıcak süt ile demlemeyi de deneyebilirsiniz. Yapısında doğal olarak kafein içermediği için günün her saatinde içebileceğiniz ada çayını ister sıcak ister soğuk çay olarak hazırlayabilirsiniz. Yaz aylarında serinlemek için soğuk olarak da hazırlayabileceğiniz ada çayını, normal şekilde demledikten sonra biraz buz ekleyerek buzdolabında bekletin. İçine buz, birkaç dilim limon veya nane yaprağı ekleyerek servis edebilirsiniz. Ada Çayının Yan Etkileri Nelerdir? Ada çayının aşırı tüketiminde bazı yan etkiler görülebilir. Salvia cinsine ait bitkilere alerjisi olan bireylerin ada çayı içmesi, alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Mide bulantısı gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarında ada çayının faydalı olabileceği bilinse de, fazla içilmesi midede yanma hissine ve ağrıya neden olabilir. Yan etkiler kişiden kişiye değişse de günlük 3 bardak ada çayı içilmesi güvenli olarak kabul edilir ve günlük 3 bardaktan fazla içilmemesi önerilir. Ada çayının yapısındaki hormon benzeri bileşenler hamile kadınlarda düşüğe neden olabilir. Bu nedenle hamilelik döneminde ada çayı içilmesi önerilmez. Emziklilik döneminde ise annenin sütünü etkileyebileceğinden tüketmeden önce doktora danışılması gerekir. Ayrıca küçük çocuklarda kullanımı da önerilmemektedir. Ada Çayına bu linkten ulaşabilirsiniz. https://www.bitkiyuvasi.com/product-page/ada-%C3%A7ay%C4%B1-2

Hızlı ve leziz bir bitki çayı demlemenin en pratik yolu french pressdir. Peki french press demlikler hakkında bilmemiz gerekenler nelerdir? French Press, işlevi, görüntüsü ve şekliyle kahveden çaya kadar geniş bir demleme yelpazesiyle yüksek popülariteye sahip bir demleme yöntemidir. Kolay temizlenebilir özelliği ve basit kullanımı ile mükemmel bir demleme yöntemidir. French press ilk olarak Fransızlar tarafından bulunmuş ve popüler hale gelmiştir. İlk French Press tasarımı ise 1929 yılında İtalyan tasarımcı Attilio Calimani tarafından ortaya konmuştur. Son hali ise Faliero Bondanini tarafından tasarlanarak Fransa’da bir fabrikada seri üretime başlanmıştır. Günümüz dünyasında ise farklı boyutlar da satılmaktadır. Cam bir tasarıma sahiptir. Tutacağı plastik veya çelikten yapılır. Silindir şeklinde bir bardağı benzer. İçerisinde ızgaralı bir piston vardır. Bu piston sayesinde sıvı yüzeyde kalırken çay artıkları dibe çöker. Bu kadar pratik bir aletle cay nasıl demlenir ve nelere dikkat etmek gerekir. Öncelikle satın aldığınız French Press’te arayacağınız ilk özellik ısıyı muhafaza edip etmediğidir. Pratik ve estetikliği ile ön plana çıkan French Press süzgeci sayesinde kullandığınız bitki çayının saplarını ve ufak parçalarını engelleyerek çay kalitenizi artırır. Sağlıklı ve hijyeniktir. Bitki çaylarını saf hali ile kullanacağınız için organik olmayan maddeler ile temasınız olmaz. Ayrıca bitki çaylarını karıştırıp demleyerek de tüketebilirsiniz. Bitki çayınızı demlemek için cam kabın içine bitki çayınızı koyun ve üzerine kaynattığınız suyu dökün. Bir süre demlemeye bırakın. Demleme süresini en fazla dört dakika ile sınırlayın. Son olarak metal pistonu bastırın. Bu sayede çayın su ile karışması ve çayı tüketirken ağza gelebilecek küçük parçaları engellersiniz. Çay Nasıl Demlenir? Bitki Çayı Demlerken Nelere Dikkat Etmek Gerekir Suyu kaynattınız. Ancak hemen dökmeyin. Birkaç dakika bekleyin. Eğer bitki çayınızın lezzetinin daha kaliteli olmasını isterseniz büyük çay yaprakları kullanın. French Press’in cam kabını önceden ısıtmak daha iyi bir demlenme sağlar. Musluk suyu yerine arıtılmış su kullanın. Bu şekilde bitki çayının aromasını daha iyi alırsınız. Demleme sürenizi uzun tutmayın. Bitki çayının üzerine direk kaynar su dökmeyin. Bitki çaylarını aç karnına tüketin. Çaydaki besin değerini almak ve hazmı kolaylaştırmak için yemek yemeden yarım saat önce ve yemeklerden bir veya iki saat sonra tüketin

Aromaterapi bitkilerin kök, yaprak veya çiçeğini damıtarak elde edilen yağların hastalıkları önlemek ve oluşmuş olan hastalıkları da tedavi etmek amacı ile kullanılmasıdır. Aromaterapinin kökeni çok eskilere dayanmaktadır, nitekim İbn-i Sina uzun yıllar önce kitabında damıtma cihazının şemasını çizerek bitkilerin şifasını gün ışığına çıkarmıştır. Eski çağlarda sıkça kullanılan bu tedaviler, nüfusun ve teknolojinin artışıyla yerini bu bitkilerden üretilen elde edilmesi daha kolay ve daha ucuz sentetik ilaçlara bırakmıştır. Yıllar içinde mikroorganizmalar sentetik ilaçları tanımış ve direnç kazanmışlardır; ancak aromaterapi yağları mikroorganizmalarında yapıtaşlarında bulunduğu için bunlara direnç kazanılması söz konusu değildir. Aromaterapi tedavisi çocuklara uygulanabilir mi? Birçok yaş grubunda olduğu gibi çocuk hastalarda da aromaterapiden ve bitkilerin muhteşem şifasından yararlanabilmekteyiz. Çünkü aromaterapide kullanılan yağlar ilaçlar gibi vücuda yabancı değildir, bizzat hücrelerimizin kendi zarı ve kendi yapıtaşları ile benzerlik göstererek etki etmektedir. Ayrıca tedavide verilen dozla yan etki yapabilecek toksik dozlar arasında binlerce kat fark olduğundan ve toksik doza ulaşacak kadar yağı satın almanız mümkün olmadığından bu tedavilerde yan etki yok denebilecek kadar azdır. Aromaterapi ürünlerine bu linkten ulaşabilirsiniz. https://www.bitkiyuvasi.com/aromaterapi